PROF.DR. KÜRŞAD ERİNÇ KALP HASTALIKLARI UZMANI

Hoş geldiniz!

Linkler
Site Haritası
KALP ANJİYOGRAFİSİ
KALP DAMAR HASTALIĞI

Kalbimiz göğüs boşluğunda genellikle solda, nadiren sağda yer alır. Dört odacıktan (iki kulakçık ve iki karıncık) oluşur. Kulakçıklar, kanı pompalayan karıncıklara kirli ve temiz kanı iletirler. Sol karıncık, temiz kanı vücudumuza pompalarken, sağ karıncık kirli kanı temizlenmek üzere akciğerlerimize gönderir. Akciğerlerimizde solunum yoluyla temizlenen kan kalbin sol kulakçık ve daha sonra sol karıncığına geri döner. Vücudumuzu dolaştıktan sonra kirlenen kan, sağ kulakçık vasıtasıyla sağ karıncığa iletilir. Kalbimizin bunları yapabilmesi için gerekli enerji, kalp atardamarı dediğimiz koroner arterlerle sağlanır.

Sık rastlanılan ve en önemli belirtisi göğüs ağrısı olan kalp damar hastalığı, kalbi besleyen ve koroner arterler olarak adlandırdığımız bu atardamarların daralması sonucu kan akımının kısmi ya da tam kesilmesine bağlı olarak ortaya çıkar. Günümüzde sık görülen ve en önemli sağlık sorunlarından biridir. Bu hastalığın en önemli özelliği hayatı tehdit edebilen miyokard enfarktüsüne (kalp krizine) yol açabilmesidir. Uzun süre şikâyet olmaksızın, sessiz seyredebilen bir hastalıktır. Kalp damar hastalığı, stabil ve stabil olmayan göğüs ağrısı, ritim bozukluğu, kalp yetersizliği ve kalp krizi şeklinde ortaya çıkabilir. Kalp krizi bazen, kalp damar hastalığının ilk belirtisi olabilir Kalp damar hastalığı yaşı, sıklıkla 40 yaş ve üzeridir. Erkeklerde kadınlara göre yaklaşık dört kat daha sıktır. Kadınlarda bulunan östrojen hormonu koruyucudur. Bu nedenle kadınlarda görülme sıklığı bu hormonun azaldığı menopoz sonrası dönemde artar.

Sigara içimi, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kan yağlarında dengesizlik, stres, aşırı kilo ve hareketsizlik, erkek cinsiyet, ileri yaş ve aile hikâyesinde genç yaşlarda koroner arter hastalıklarının olması kalp damar hastalığı için önemli risk faktörleridir. Bunların dışında doğumsal bozukluklar, damar büzülmesi (spazm) ve pıhtı atması (koroner emboli), atar damar yırtılması (diseksiyon) ve kalp dışındaki nedenlere bağlı düşük tansiyon ile seyreden (kanama, sıvı kaybı, oksijensizlik) daha nadir sebeplerdir.

Kalp damar hastalığını tespit etmeye yarayan pek çok tetkik vardır. Kesin bir tanıya varabilmek için genellikle birden fazla tetkike ihtiyaç duyulur. Bu testlerin bazıları şunlardır: Elektrokardiyogram (EKG), egzersiz testi, ekokardiyografi (kalp ultrasonu), sintigrafi, manyetik Rezonans (MR), koroner anjiyografi, çok kesitli bilgisayarlı tomografik anjiyografi (sanal anjiyografi).

Koroner damarların yapısını en iyi gösteren tanı aracı koroner anjiyografidir. Koroner anjiyografi bir tanı yöntemi olup bir ameliyat değildir. Koroner anjiyografi, kalp damarları (koroner arter) içine özel bir ilaç verip, özel bir görüntüleme sistemi kullanılarak görüntülerin alınması işlemidir. Koroner anjiyografi, anjiyografi cihazı ve eğitimli-deneyimli kardiyoloji uzmanı ile sağlık personelinin bulunduğu gelişmiş laboratuvarlarda yapılır. İşlem için hastanın uyutulmasına gerek yoktur. İşlem süresince hasta uyanıktır ve konuşabilir. Koroner anjiyografi işlemi sonrasında herhangi bir işlem yapılmaksızın ilaç tedavisine karar verilebilir. Uygun darlık veya tıkanıklıkları açmak için balon anjiyoplasti ve/veya stent (çelik kafes) uygulanabilir ya da koroner bypass ameliyatı önerilebilir.

Kalp krizi (enfarktüs), damar sertliği plaklarının yırtılması sonucu damar duvarında pıhtı oluşumunun yarattığı ani darlığın yol açtığı klinik tablodur. Darlık ciddiyetinden çok plağın içeriği önemlidir. Uzamış iltihap hücrelerinden ve kan yağlarından zengin plaklar yırtılmaya daha fazla meyillidir. Hızlı ilerleyen ve hayati tehlikesi olan bir süreçtir. Bu durumda göğüs ağrısı daha şiddetlidir, istirahatle geçmez, nefes darlığı, sersemlik hissi, bulantı ve terleme eşlik edebilir. Derhal en yakın hastaneye başvurulması gerekmektedir. Çoğu kimse, şikâyetlerini başka türlü yorumlamakta ve hastaneye başvurmakta gecikmektedir. Bu dönemi sağ olarak atlatan hastalar ise tedavi için altın değerindeki ilk saatleri tedavisiz geçirerek tedavisi mümkün olmayan ciddi kalıcı kalp hasarlarına maruz kalmaktadır.

Kalp krizinde ölümlerin % 65’i ilk 1 saatte meydana gelmektedir. Ventrikül fibrilasyonu (Bir çeşit kalp durması) kalp krizi esnasında görülebilen ciddi ve en hayati ritim bozukluğudur. İlk 30 saniyede düzeltilirse % 85 oranında kalp yeniden çalışır. Bunun için kalabalık yerlerde (çarşı, fabrika, havaalanı vb) hiçbir sağlık personeline ihtiyaç olmadan kalbi yeniden çalıştıran AED cihazları geliştirilmiştir. Deneyimli sürücü, yeterli sağlık personeli, merkezle haberleşme yeteneği, uygun ve yeterli donanım, uygun ve yeterli ilaçlar, hızlı transport, kan basıncı-nabız takibi, kalp ritmi takibi, defibrilasyon yeteneği, yapılan müdahalelerin kaydı, merkezle iletişim, kalp krizi hastasının hastaneye naklinde önemli faktörlerdir.Ülkemizdeki 112 acil sağlık sistemi, son yıllarda personel sayı ve niteliğinin artırılması, teknik alt yapının güçlendirilmesi ve yeni ambulansların hizmete sunulması sonucu uluslararası standartlarda hizmet vermektedir.

Hastanede tedavi, damarda oluşan pıhtının kısa sürede eritilmesi (ne kadar erken yapılırsa o denli faydalı) esasına dayanır. İlaçla eritme ve-veya balon-stent tedavisi ile eritme yöntemleri kullanılabilir. Yapılan çalışmalar, erken dönemde (özellikle ilk 90 dakikada) balon stent uygulamasının pıhtı eritici ilaçlara üstün olduğunu göstermiştir. Balon-stent tedavisi 7/24 saat esasına göre çalışan, hastaneye kısa sürede ulaşabilecek deneyimli bir ekiple mümkündür. Hastanın ağrısının giderilmesi, gelişebilecek ritim bozukluklarına karşı yoğun bakımda takip yapılması gerekli diğer işlemlerdir.

Hastaneden taburcu edildikten sonra diyet ve egzersiz önerilerine uyulmalı, sigara mutlaka terkedilmeli, ilaçlar hekimin tarifine göre dikkatlice kullanılmalıdır. Periyodik kontroller aksatılmamalıdır.

Her göğüs ağrısı kalp damar hastalığı sonucu olmaz. Göğüs ağrısının sık rastlanan diğer sebepleri cinsiyet ve yaşa göre değişkenlik gösterir:

Mide ve yemek borusundan kaynaklanan göğüs ağrıları: Mide asidinin yemek borusuna kaçması sonucu oluşan reflü hastalığında göğüs kemiği arkasında şiddetli, yanma tarzında bir ağrı hissedilir.

Safra yolları hastalıkları (Özellikle orta yaş bayanlarda): Karın ağrısı ve göğüse yayılan ağrı tarzında hissedilir.

Emosyonel sebepler ve panik atak: Panik atakta huzursuzluk ve korkunun sonucunda hasta bilinçsiz bir şekilde hızlı nefes alıp vermeye başlar. Hasta gün boyunca sürekli olarak hızlı nefes alıp verir ve göğüs kaslarının bu şekilde aşırı kullanılmasıyla göğüs ağrısı ortaya çıkar. Hastalar mutlaka bir psikiyatri uzmanına başvurmalıdır.

Boyun fıtığı. Kollarda, sırtta, nadiren göğüste ağrı, kollarda uyuşma ve güçsüzlük ile beraber olabilir.

Meme hastalıkları: Her kadın periyodik meme muayene ve tetkikini ihmal etmemelidir.

Travma, aşırı öksürük, ağırlık kaldırma ve spor yaparken aşırı yüklenme sonrasında da göğüs kaslarından kaynaklanan ağrılar ortaya çıkabilir.

Çeşitli kas rahatsızlıkları da göğüs ağrısına yol açabilir ve kalp kaynaklı ağrıları taklit edebilir.

Perikardit (Kalp zarı iltihabı): Genellikle viral üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra ve kronik hastalıklarda görülür.

Pnemoni (Zatürre),

Pnömotoraks (Özellikle genç erkeklerde),

Aort duvarı yırtığı (Özellikle hipertansif hastalarda),

Pulmoner emboli (Özellikle bacak damarlarında oluşan pıhtının akciğer damarlarını tıkaması sonucu)

Zona zoster: Viral bir deri hastalığıdır. Göğsün ve sırtın yalnızca bir tarafında döküntü ve beraberinde çok şiddetli ağrı vardır.
  
205 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam26
Toplam Ziyaret76068
Hava Durumu
Saat